TÜRKÇE: (For English please scroll down.)
Bu sene 2zlerin doğum günü resmini
paylaşmakta geciktim çünkü bu seferki benim fetiş temalarıma dokunuyor
ve doğrusu onlardan bahsetmek istedim.
2zlerin
doğum günü için onlara Tenten'in iki ciltlik aya yolculuk serüvenini
aldım.
Bana daha ilkokul çağlarındayken Ankara'da Tarhan kitabevinden birinci cilt Destination Moon başlığıyla İngilizce olarak alınmıştı. (O yıllarda
Tenten'in Türkçesi sadece siyah beyaz, orijinallerden trase edilmiş
küçük format korsan yayınlarla sınırlıydı.) Kitabı yalayıp yuttum.
Öykünün tamamlanmadığını görünce ikinci kitap Explorers on the Moon da
alındı ve onu da aynı hız ve merakla okudum! (Çok seneler sonra
Fransızca öğrenirken Objectif Lune ve On A Marché sur la Lune başlıklarıyla orijinal dilinde yeniden aldım.Tintin dergisinde tefrika
olarak yayınlanması 1950'ye, yani Apollo 11'in ilk başarılı ay
yolculuğundan 19, Yuri Gagarin'in uzaya ilk çıkan insan olmasından 11, benim doğumumdan 6 yıl önce! Bildiğimiz albümler ise
1953'te yayınlanmıştır. Okuduğumda kitap hâlleri bile 10 yaşına yaklaşan
öyküler bana son derece güncel, Hergé'nin gösterdiği özen ve detaylara
dikkat sayesinde de gayet ikna edici gelmişti.
O
öykü zihnimde daha tazeyken göz tedavisi için annemle
İsviçre' ye iki gezi yaptık (1964 ve 65). Hudut geçmeler, pasaportlar, kontrol noktaları bana öyküleri hatırlattı (önce otobüs, ertesi sene trenle gitmiş, bol bol hudut geçmiştik), o zamanlar anlamadığım Almanca da öykülerdeki sert sesli Sildavyaca gibiydi benim için!
İsviçre' ye iki gezi yaptık (1964 ve 65). Hudut geçmeler, pasaportlar, kontrol noktaları bana öyküleri hatırlattı (önce otobüs, ertesi sene trenle gitmiş, bol bol hudut geçmiştik), o zamanlar anlamadığım Almanca da öykülerdeki sert sesli Sildavyaca gibiydi benim için!
Hastanedeki optik aletler bile Sbordj
Atom Araştırma Merkezi'ndeki teknik donanımları anımsatıyordu. Merkez Alpleri andıran sarp dağların arasına sokulmuştu.
Kıraç peyzaj ve eski kamyonlar. |
Hergé'nin
öyküsü hayâl ürünü bir ülke olan Sildavya'da geçiyordu. Tenten'la Kaptan Haddock'u bir Sildavya uçağıyla Klow havaalanına indiklerini görmek beni çok etkilemişti; hiçbir gerçekliği olmayan bu yerler Hergé'nin itinalı ve detaycı illüstrasyon tarzıyla son derece ikna edici olmuşlardı.
Okuyucular Sildavya ile ilk defa 1938-39'da Petit Vingtième'de tefrika edilen ve 1939'da kitap olarak yayılanan Kral Ottokar'ın Asası (Le Sceptre d'Ottokar) öyküsünde karşılaştı; sonra 1947'de daha iyi çizimlerle, ve ilk defa renkli olarak, bugünkü bildiğimiz hâliyle tekrar yayınlandı. Tenten'in uçakta okuduğu turistik tanıtım kitapçığı bu hayâli Balkan ülkesinin ne kadar iyi düşünüldüğünü gösteriyor.
Prutopya'nı isminin kaynağı. |
Prutopya haritalarında kuzey aşağıdadır. |
Artık
karşılaştığım, etkilendiğim her şey Prutopya'da bir karşılığını
buluyordu; neticede sözkonusu olan benim hayâl dünyam olduğu için
kostümler, mimari, olaylar, peyzaj konularında serbesttim. Sildavya'da
Sbrodj gibi bir atom araştırma merkezi bile vardı: P.A.R.C.- "Prutopian
Atomic Research Center" (Uluslararası olduğu için adı Prutopyaca değil
İngilizce!).
İsviçre'de bir atom araştırma merkezinden haberim yoktu ama çoğumuzun anlayamadığı deneylerle tanınan Avrupa Nükleer Araştırma Konseyi (Conseil Européen pour la Recherche Nucleaire ya da CERN) meğer daha 1954'te kurulmuş- Tenten'in ay macerasının tefrika olarak yayınlanmasından 3, albümlerden 1 yıl sonra!
Sprodj personeli toplantıda. |
(Oldu
olacak şunu da ekleyeyim: P.A.R.C.de en yüksek rütbe albay. Bir bilim
insanının general olması bana bile fazla gelmiş olmalı. Çok sonradan
öğrendim ki İsviçre ordusunda da öyleymiş! Bu alçakgönüllülükleri hoşuma
gitti.)
Bir sonraki maceraları Turnusol Olayı'nda Tenten ve Kaptan Haddock yine Sildavya yolcusu, ama bu sefer 18 sayfayı İsviçre'de geçiriyorlar ve benim için o ülkenin Tenten'in dünyasıyla bağı daha da kuvvetleniyor. (L'Affaire Tournesol, ingilizcesi The Calculus Affair;1954-56 arasında Tintin dergisinde tefrika, 1956'da kitap.) Hayâl ürünü karakterler ince ince gözlemlenmiş gerçek mekânlarda hareket ettikten sonra hâyal ürünü Balkan ülkeleri Bordürya ve Sildavya'ya devam ediyor, bu da o yerleri de ikna edici kılıyor.
Hergé İsviçre'nin yağmurunu unutmamış, taksinin plâkasındaki bayrak ve kanton amblemi de eksik değil! |
Tenten ve Milu Otel Cornavin'de. |
(İsviçre ile ilgili önceki paylaşımlarım için bkz.: "Tatlı Belâ", 4 Ekim 2014 ve "Bulutlar Ülkesi", 29 Haziran 2016.
Yıllar geçti, başka başka hayâl
dünyalarına girdim çıktım, Prutopya gerilere çekildi. Ama yokolmadı,
dönüştü! Senelerdir yine öyle bir hayâl ülkem var, eskizlere, resimlere
konu olan. Coğrafi olarak konumu değişti, hâlâ çok sevdiğim İsviçre'ye yaklaştı ve çevresindeki
dağların arasına, belirsiz bir yere gömüldü.
Bu sefer adını telaffuz
etmiyorum nedense, kişisel bir sır gibi, ama bayrağı ve sembolleri sık sık ortaya çıkıyor,
bazen bir kaçış yeri, bazen kişisel etik bağımsızlığımın temsilcisi
olarak ("Özgürlük").
Bayraklar. (Eskiz defterimden. |
çektiğim (ve herhâlde ayrı bir yere koyduğum için bugün bulamadığım) kuğu, Konstanz gölü kıyılarında ekmek attığım kuğular bu yeni hayâli ülkenin bayrağına işlendi ve 1999'da şirketimizi kurduğumuzda Esin Desen'in amblemi oldu. (Bkz. "'Esin Desen' Logo", 18 Mart 2010.)
Tenten'in ay serüveni çok daha aşikâr nedenlerle de beni etkilemişti: daha on yaşına gelmemiş, kolay etkilenen bir çocuğa uzayın sonsuz boşluğunu, Ay'ın yaşam barındırmaz çoraklığını, oraya gidebilmek için ne büyük hazırlıklar yapılması gerektiğini anlaşılır kılmıştı- Tenten'de gördüğümüz büyük proje gerçeğe göre yine de çok basit kalacak olsa da! O yaşlarımda Apollo uçuşları günceldi ve Tenten'den öğrenmeseydim zaten onlardan öğrenecektim.
Kolay kaçış! |
Tenten'in ay
macerasını Hedef Ay ve Aya Ayak Basıldı başlıklarıyla yayınlanmış
görünce ikizlere almak istedim. Şüphesiz benim bu maceradan aldıklarımı
almayacaklardır ama belki onlar da Hergé'nin ince ince işlenmiş hayâl
dünyasından etkilenirler ve kendi hayâl dünyalarının ufukları, hem de
yaşadıkları dünyayla paraleller kurarak, açılır.
ENGLISH
I
was late in sharing my birthday picture for the twins this year, the
reason being that it involves some of my fetish themes and, honestly, I
wanted to take some time writing about them.
For their birthday this year I bought the twins Tintin's two volume moon adventure!
I was still an elementary school student when my parents bought Destination Moon in English from the Tarhan Bookshop in Ankara.
(The Turkish version of Tintin at the time consisted of black-and-white,
retraced pirate prints in small format.) I simply gobbled it up and,
with the story unfinished, we soon purchased Explorers on the Moon and
I went through that just as fast! (Years later, when learning French, I
bought the original versions of both books, namely, Objectif Lune and On A Marché sur la Lune.) The story was first published in
installments in Tintin magazine in 1950, 19 years before the first
actual moon landing, 11 before Yuri Gagarin became the first man in
space, and 6 before I was born. The two albums that we know were
published in 1953. By the time I read them, even the book version was
about a decade old but looked perfectly contemporary to me, and
the meticulous detail Hergé put into them made the story very convincing.
The
story was still fresh in my mind when my mother took me on two
successive trips to Switzerland for eye treatment (1964 and 65). Border
crossings, passports, checkpoints reminded me of the story (we went first
by bus, the next year by train, crossing many borders), and the German language I
could not understand at the time was like the hard-sounding Syldavian in the books.
Even the gadgets in the hospital recalled the technical equipment at the
Sprodj Atomic Research Center. The Center was nestled in high rocky mountains like the Alps.
Arid landscapes and old trucks. |
resemblance to lush Switzerland but they echoed the arid surroundings of Ankara where we were living at the time, and the trucks and other vehicles used at the Center were not unlike ones I saw passing by on the streets.
Hergé's story is set in an imaginary country called Syldavia. Seeing Tintin and Captain Haddock landing in Klow airport on a Syldavian passenger flight had a strong effect on me: Hergé's meticulously detailed style had made these non-existent places convincing.
Syldavia had first appeared in King Ottokar's Sceptre (Le Sceptre d'Ottokar), serialized in Le Petit Vingtième in 1938-39, published in book form in 1939, then published again with improved illustrations in 1947, color only being added at this point and this being the version we know today. The tourist information booklet Tintin reads during the flight shows how well the country was thought out.
Origin of the name Prutopia. |
On Prutopian maps north is below. |
From
that point onwards everything I encountered in real life had a
counterpart in Prutopia. This being my fantasy I was completrly free in
the matter of costumes, architecture, events and. environment. There was
even an atomic research center like Sbrodj in Syldavia: P.A.R.C.-
the "Prutopian Atomic Research Center". (Because it is international, the
name is in English and not Prutopian!)
I knew of no atomic research center in Switzerland but unknown to me, the European Council for Nuclear Research (Conseil Européen pour la Recherche Nucleaire ya da CERN), known for experiments few of us understand, had already been founded in 1954, three years after the story appeared in serial form and one year after the books.
Sprodj personnel called to a meeting. |
overalls with number patches applied to their left breast pockets; that, and the fact that my father was a military man, inspired me to give P.A.R.C. a hierarchical, military style organization. I found an old ID pin of my father's U.S. days with the inscription "COL. OZGUR" and I took a spare triple laurel leaf pin that went with his uniform collar and sticking them on a dark blue shirt (the color of my father's uniform) I became a scientist of the P.A.R.C. with the rank of colonel! Dressed up in this consciously restrained uniform, I conducted many researches, designed many spaceships!
(I
might add here that the colonel is the highest rank in the P.A.R.C.
Obviously, I thought the rank of general for a scientist would be a bit
much. Only much later did I learn that the same went for the Swiss army,
a restraint that pleased me.)
In their next adventure, The Calculus Affair Tintin and Captain Haddock are on their way to Syldavia again, but spend 18 pages in Switzerland en route, bonding Switzerland even more firmly with Tintin's world in my mind.(Original title L'affaire Tournesol, serialized in Tintin magazine 1954-1956, published in book form in 1956.) The locations are authentic, placing the fantasy characters into a very real environment before moving on to the invented Balkan states of Borduria and Syldavia, lending conviction to those places as well.
Hergé hasn't forgotten the typical Swiss rain, even the flag and cantonal emblem on the taxi's license plate are there. |
Tintin and Snowy at Hotel Cornavin. |
(For earlier entries regarding Switzerland see: "Sweet Poison", 4 Ekim- October 2014 and "Land of Clouds", 29 Haziran- June 2016 )
I went in and
out of different fantasy worlds as the years went by, pushing Prutopia
furher and further back. It did not completely vanish, however, but
evolved.
For years I have another imaginary country, subject of many
sketches and drawings. Geographically it has moved closer to
Switzerland, a country I still love, to nestle in an undefined location
among the mountains and valleys of the Alps.
For some reason I am
reluctant to pronounce its name, like it's a personal secret, but make frequent use of its flags and
insignia. Sometimes it is an escape, at others a symbol of my personal
ethical independence ("Özgürlük"= freedom, independence, derived from "Özgür"= free, independent, my surname).
The flags..(Sketchbook page.) |
where I was receiving eye treatment, (a photo I can't find today because I must have put it aside), the swans I fed breadcumbs at Lake Konstanz became the motif on the flag. When we founded our company in 1999 the swan appeared on the Esin Desen logo. (See: "'Esin Desen' Logo", 18 Mart- March 2020.)
Of course Tintin's moon adventure was an eye opener for me for far more obvious reasons: it taught the impressionable child, still under ten, about the endless void that is space, the barren and inhospitable landscape of the moon, and how ambitious an undertaking such an expedition would be, even though the Tintin version proved to be much more simplistic than reality. But I was learning that, bit by bit, from the Apollo missions which were very topical at the time.
Easy getaway! |
When
I saw Tintin's moon adventure published in Turkish (Hedef Ay and Aya
Ayak Basıldı) I had a strong impulse to buy them for the twins. It is
certain their experience of the story will not be the same as mine but
perhaps they too will find something for themselves in the meticulously
thought out fantasy world created by Hergé, and learn to expand the
horizons of their own imaginations, always in tandem with reality.