24 Aralık 2020 Perşembe

YENİYIL-2021-NEWYEAR

TÜRKÇE: (For English, please scroll down)

Pandemi yılı olarak tarihe geçecek bir yıldan sonra yeni yıl resmimizin konusunun ne olacağı belli!

Zaten sene boyunca Covid-19 ve sosyal hayatta getirdiği değişiklikler zihnimi ve kalemimi bol bol meşgul etti.

Facebook, 13 Mart 2020.
İlkbahar aylarında ilk tepkim biraz hafife almak oldu; devrimlerle kurtulduğumuz peçeye sağlık gerekçesiyle tekrar sokulmamızın tezatını dile getirdim. (Sağda.)

Medyadan virüsün ne kadar bulaşıcı ve korkunç öldürücü olduğu haberlerini duydukça bir korku sardı tabii ki, ve kalemime aksetti!

Facebook, sol, 5 Nisan 2020; sağ, 22 Nisan 2020.
 

Corona, "Rex Mundi MMXX".
Resmi kanallarda ve ana akım medyada söylenenlerde tutarsızlıklar vardı, kulağa rahatsız edici, bir yandan kuşku uyandırıcı söylentiler dolaşıyordu: ABD-Çin rekabeti, biyolojik savaş, dünyaya "reset" yapma lâfları...! Karantinada kapalı kaldığım günlerde duyduklarım, şahit olduklarım ve hissettiklerime göre anladığım kadarını yazıya döktüm. ("Pandemiler Götürsün Yeni Dünyanızı", 12 haziran 2020.) Kafelerin hâlâ açık olduğu son günlerde kahve eşliğinde eskiz defterime yaptığım "Corona Dünya Kralı" resmini o makalenin girişinde kullandım.

Alternatif görüşleri duydukça işin içinde iş olabileğini düşünmeye başladım. Çoluk çocuk içerilere kapatıldığımız 23 Nisan bayramımızı da bir şekilde kutlamamız gerekiyordu! Ulusal egemenliğimizin 100'üncü yıl böyle mi kutlanacaktı? 

 

Facebook, 23 Nisan 2020.

Facebook, 19 Mayıs 2020.
1918-1922 arasında dünyayı sarsan büyük İspanyol gribi salgını anılmaya başlanınca, bunun tam bizim Kurtuluş Savaşı'yla çakıştığını farkettim. 19 Mayıs bayramımız gelince "evde kal sağlıklı kal" söylemlerinin o gün için ne saçma olacağını düşünmeden edemedim!

Yabancı dil geliştirmek için YouTube'dan vidolar dinlerken rastladığım alterntif görüşleri dinledikçe işkillendim ve meselenin belki de bizim sağlığımızı korumaktan farklı birşey olduğunu düşünmeye başladım. Hele dünyayı "resetlemek", para dahil herşeyi sanal ortama kaydırmak gibi hedefler olduğu söylentileri benim bankalarla olan çatışmamı tırmandırdı. Bankaların insanları ATM ve internet bankacılığına zorlayan uygulamaları pandemiden önce başlamıştı, şimdi ellerindeki yeni kozla bizi biryerlere zorladıkları iyice belli oluyordu! Zaten medyada "bitcon" ve "kripto para" reklamlarıyla sıkça karşılaşır oldum!


Facebook, üst sol, 7 Haziran 2020: bankamatik ya da internet bankacılığı mecburi olunca onlarda da havaleye ücret geldi; üst sağ, Ağustos 2020: "mesai saati dışında" diye bankamatik daha yüksek havale ücreti alıyor; alt sol, 17 Ekim 2020: mecburi temassız kart, başka türlüsü yok; alt sağ 13 Kasım 2020: bir hesabım internet bankacılıkta gözükmüyor, banka defteri istersem de bundan böyle ücretli!


Facebook, 11 Aralık 2020. Internet bankacılığı kullanımında değişiklik ve sadece "onaylıyorum" butonu. Değişikliği onaylamazsanız artık kullanamıyorsunuz!
 

Bu zorlamalar ortamında acele hazırlanmış aşıları yaptırmaya mecbur kalacağımız söylentileri beni hastalıktan daha fazla korkutmaya başladı- hele işin içinde önceden denenmemiş genetik aşılar, hücrelerimizin içine sokulacak RNA zincirleri mevzubahis olunca! "HES kodu" uygulamasıyla zorlamanın altyapısı hazırlandı bile! Belki de ülkemizin tercihini Çin'in gerleneksel yöntemlerle üretilmiş "inaktif virüs" aşısından yana kullanmış olması bir şans! Mecbur tutulmamayı tercih ederim, nihayet Çinliler aşılarını geliştirip denemek için daha fazla vakte sahip değildiler, ama o bana büyük bir farkla daha "ehven-i şer" gözüküyor!


Facebook, sol, 23 Eylül 2020; sağ, 3 Aralık 2020.

Derken bir haber çıktı ki ne pandemiyle, alâkası vardı, ne aşılarla, ne de herhangi bir şeyle: bundan böyle mahalle-sokak-bina numarası yerine bir "adres kodu sistemi" getirilecekti. Bu da "komlpo teorileri" dediklerinin bir kanıtı mıydı? Bunca yıldır posta koduna alışamayan milletimin pasif direniş içgüdüsüne güvenmekle beraber yine de getirilmek istenen kişiliksiz toplumun bu yeni habercisine karşı ses çıkarma gereği hissettim.


Facebook, 14 Aralık 2020.
 

Yeni yıl resmine gelince de konu belliydi.

Virüsle aşı arasına sıkıştırılmış şaşkın insanoğlu'nun yeni yılda sağlığına ve özgürlüğüne kavuşması dileklerimle!

 


ENGLISH

Concluding a year that will go down in history, it is clear what the theme of the new year will be! 

Covid-19 and the changes it has brought to our social life has naturally occupied my mind and guided my pencil.

Facebook, March 13th 2020.
My first response in those early spring months was to try to see the lighter side: I played on the irony of the virus forcing the veil back after the Reforms had freed us from it! (Right.)

 

After continuously hearing about how contagious and lethal the virus is, I was naturally gripped by fear, and as might be expected, so was my pencil!

 

Facebook, left, April 5th 2020: "Do you mind?"; April 22nd 2020, (right), "OK, I've lost it!"
 

Corona, "Rex Mundi XXII".
There were inconsistencies in what was told by the officialdom and the media, disturbing rumors were circulating, all provoking suspicion: the US vs. China rivalry, biological warfare, the plan to "reset" the world...! When we were all shut in for the quarantine I tried to make sense of it all according to what I heard, witnessed and felt, and put it in writing. (See: "A Pox on your New World", 20 Nisan-April 2020.) In those last days before cafés closed down, I drew a personification of Covid-19 as "the King of the World" in my sketchbook while sipping my coffee and used that drawing for the opening of that article. 
 
The more I heard alternative opinions the more I believed there was more to this than met the eye. We had to celebrate our 23rd of April Children's Holiday in some way. Was this the way to celebrate the 100th year of National Sovereignity?
 
Facebook, April 23rd 2020.
 
Facebook, May 19th, 2020, trying to persuade 
We are often asked to remember the Spanish Flu epidemic that devastated the world in 1918-1922, and it occured to me that it coincided with our own War of Independence. As we approached our May 19th holiday, I couldn't help thinking how ridiculous "stay home, stay healthy" would have sounded back then!
 
While listening to YouTube videos in other languages to keep in practice, I came across alternative viewpoints, and the more I listened, the more I felt uncomfortable with the generally accepted viewpoints, and started to suspect that maybe it wasn't about our health after all! Hearing talk about "reseting" the world, shifting everything including cash to a digital milieu made me intensify my already existing conflict with the banks.The push away from face-to-face transactions towards cash points and online banking had started before we ever heard of this virus; now with the pandemic as a convenient excuse, it is really becoming obvious that there is some objective they are trying to reach. Meanwhile, I hear and see ads for "bitcoins" and "crypto-money" on the media with increasing frequency!
 
Facebook, top left, June 7th 2020: Now that cash points and online banking are compulsory, transfering money by those means is subject to fee; top right, August 1st 2020: cashpoint charges extra for transfer "outside business hours"; bottom left, October 17th, 2020: contact-free bank card, you can't have it any other way; bottom right: November 13th 2020: I can't see one of my accounts on the online banking site, and I am told I that, by the way, there will be a charge if I want to keep getting a printed account book.
 
Facebook, December 11th 2020: Bank introduces change in how you make online banking transactions with only an "I agree" button; if you don't click that, you can't use it anymore!
 
In the prevailing atmosphere of changes being forced upon us, I found rumors of a forced vaccine all the more disquieting- especially considering the new, untried genetic vaccines that propose to pump RNA strands directly into our cells! With the "HES code" already in effect (a coded tracking system in use in Turkey, without which we are barred access to many places, like shopping centers, tax bureaus, post offices etc.), they have already put in place mechanism by which a vaccine can be forced on us. It may be a very good thing that our country has opted for the Chinese "Inactive Virus" vaccine, prepared in the traditional way. I wouldn't want to have a vaccine forced upon me; the Chinese vaccine has had as little time for development and testing as the others, but if I am left with no other choice, I would see that as the lesser evil by a large margin!

Facebook, left, September 23rd: a hit-or-miss vaccine, right, December 3rd 2020: "It's safe"- "And the Titanic was unsinkable"!
 
Smack in the middle of this depressing atmosphere there was a news item about an innovation that had nothing to do with the pandemic, the vaccine, or anything else: the traditional neighbourhood-street-housenumber system of postal addresses are to be replaced by codes, a string of numbers that would inicate where we live. Could this be something to support the opinions expressed by the so-called "conspiracy theorists"? I have faith in our nation's instinct for passive resistance; after all, we never took to postal codes. Still, I found it necessary to call attention to this new step towards an impersonalized society.
 
Facebook, December 14th 2020: "Now you are changing our addresses to numbers. Just tattoo a number on our arm and be done with it!" "No need; we have nano-chips for that"!
 
The theme of today's seasonal greeting was obvious! (See above, between the Turkish and English texts!)
 
Our wish for Mankind, stuck between the virus and the vaccine, is health and liberty in the new year.

26 Şubat 2020 Çarşamba

2ZLER 3LEDİ- THE TWINS ARE THREE

TÜRKÇE: (For English, please scroll down.)

İkizler üç yaşında! Artık alt katta oturmuyorlar, anne ve babalarının tayiniyle ailece toparlanıp İzmit'e gittiler. Alt kat boşalınca biz de bütün evi bir müzik okuluna kiraya verip Kırklareli'ne taşıdık. Doğduğum evi,  evliliğimiz boyunca nereye gidersek gidelim dönüp geldiğimiz yuvamız olmuş olan evi terketmek tahmin edemiyeceğim kadar zor geldi. Tahmin edemediğim başka birşey de, anneme de zor geleceğiydi. 

Küçükler bugün de pek kolay değiller, çok güzel olan yeni evleri daima dağınık ve bir hır gür içinde, ama oraya gitmek, "kızım" Zeynep ve azgın "torunlarım" Emre ve Sina ile birlikte gürültülü, bol patırtılı birkaç gün geçirmek sabırsızlıkla beklediğim bir tecrübe.
Üçüncü doğum günlerinden iki gün sonra
ikizler yeni evlerini ateşe vermeye
teşebbüs ediyorlar.

Geçen hafta (20 Şubat) doğum günleriydi, doğduklarından beri süregelen geleneği devam ettirdim ve yine bir doğum günü resmi yaptım. (Aynı zamanda bkz.: "Bir Yıldır Dede", 25 Şubat 2018 ve "2x2", 25 Şubat 2019.) Annemi emanet edecek birisini bulamadığım için ancak bir gün geç gidebildim. Lâle zaten oradaydı.Eski günlerdeki gibi biraradaydık yine!


Bir yandan iş makinelerine, bir yandan da Toy Story filmlerine olan ilgilerinden
esinlenerek yaptığım 2020 doğum günü resimleri. 
Birthday drawing for 2020, inspired by their love of heavy construction machinery,
 and their affection for the Toy Story films. ("Claaaaw!)

ENGLISH:

The twins are now three years old! They no longer live downstairs from us. With the transfer of their mother and father the whole family packed up and moved to İzmit. With the downstairs apartment vacant we rented the whole house to a music school and moved out as well, taking everything to Kırklareli. I hadn't foreseen how hard it would be for me to leave the house to which I was born, the place that was our home base throughout our married life, no matter where we lived. Nor could I foresee how hard my mother would take it. 

The little guys are still a handful, and their beautiful new home is always a pandemonium, but I always look forward to being with my "daughter" Zeynep and spending a few noisy days with my "grandsons".
The twins attempting to burn their new house,
just two days after their 3rd birthday.
 

Their birthday was last week (February 20th). I followed up a custom that I initiated when they were born and marked the occasion with a drawing. (See also: "Grandpa for a Whole Year", 25 Şubat-December 2018 and "2x2", 25 Şubat-February 2019). Because I couldn't find anyone to stay with my mother, I could only get there on the following day. Lâle was already there. We were all together again, just like in those good old days!