TÜRKÇE (For English please scroll down.)
Seneler önceydi, İstanbul'da bir reklam ajansında çalışıyordum. Daha birkaç sene önce Sheridan College animasyon bölümünden mezun olmuş, Manajans'a animatör olarak alınmıştım. Animasyondan çok illüstrasyon işlerine takıldığımdan bir yandan kendi animasyon hayallerimi gerçekleştirmeye çalışıyordum. Bir yere varacağı yoktu ya, ama bu şekilde paslanmıyor, bilakis kendimi geliştirmeye devam edebiliyordum. Ajansın sahibi bay Eli Acıman boş kaldığım süreleri kişisel animasyon denemelerimle değerlendirmeme aldırmıyor, hatta teşvik ediyordu. Küçük ejder "Kaktüs" o zaman doğdu, "doğum sahnesini" paylaşıyorum.
Bu animasyonu yaptığımda daha yolun başındaydım- hayvancığın kulakları
biraz fazla oynak, o günlerdeki acemiliğime ve kendimi kanıtlamak için
aşırı hevesime verin.Bir de o zman orada bir test çekmenin zorluğuna!
Haziran 1987'de Don Bluth'a gönderdiğim demo kasetinde bu sahne vardı, yani yapılışı o tarihten geç değil. O kaset beni İrlanda'da Sullivan Bluth stüdyosuna soktu ve
stüdyodan stüdyoya, ülkeden ülkeye giden dopdolu bir çalışma hayatının
yolunu açtı. Eylül 1987'de de Don Bluth'un stüdyosunda çalışmak için İrlanda'ya gittim. Demo kasetimde başka çalışmalar vardı ama nedense ben hep
farkı küçük ejder Kaktüs'ün yarattığına inandım.
Kaktüs'ün bir hikayesi de olacaktı
ama o ne bir film, ne de bir resimli roman olarak gerçekleşebildi. Yine
de senelerce bir nevi maskot olarak kullandım, mektuplarıma, yeni yıl
mesajlarıma çizdim.
Derken geçen Aralık ayında Lâle'yle bir yurtdışı seyahat yaptık. Bir yerde satılık ejder heykelleri gördük (6-12-2011, Rorhenburg ob der Tauber). Biri hariç hepsi dehşet vericiydi. O bir tanesi, şirin olanı, fena halde "Kaktüs"'e benziyordu! Bir maskot olarak senelerce kullandığım bu figürü herhalde birisi paraya çevirmiş olmalı! Taklit, iltifatların en içtenidir! Ben yine de babalık haklarımı kanıtlamak için bu blog paylaşımını yapıyorum! Tahmin ederim ki bu görüntüler bir gen testi kadar ikna edicidir.
It was years ago, I was working at an advertising agency in Istanbul.
Fresh out of the animation department of Sheridan College, I had been
hired as an animator but was stuck mostly with illustration assignments.
I continued animating my own ideas. Not that any of it would lead to
anything, but it did keep me from rusting and even allowed self
improvement. My boss, Mr. Eli Acıman, not only tolerated but even
encouraged my working on independent animation during work hours between
agency assignments. "Kaktüs" the little dragon was born during that
period, I am sharing the "birth scene".
I was just starting out at the time; the ears have far too much overlap. Inexperience and overenthusiasm were my faults. That, and the difficulty of shooting a linetest!
The scene was in the demo cassette I sent to Don Bluth in June 1987, which means it was made earlier than that. That
cassette got me into Sullivan Bluth Studios in Ireland and thus opened
the way to a full and satisfying professional life, moving from studio
to studio, country to country. I went to Ireland to start working for Don Bluth in September 1987. Though there were other scenes in the
cassette, I always wanted to believe "Kaktüs" the dragon made the
difference.
There
was to be a story that went with the dragon but no film or comic book
came out of it. Still, I used "Kaktüs" as a kind of mascot for years,
drawing the figure in letters and on new year's messages.
During a trip abroad
this past December (in Rothenburg ob der Tauber, Dec. 6th 2011) we saw some dragon sculptures for sale, mostly
horrific but one of them cute. That single cute one looked strangely
like my "Kaktüs". I had used the character as a mascot for years and
apparently someone had turned it into money! Imitation is the sincerest
form of flattery! But I decided to blog all of this to stake a claim for paternal rights! I believe the video and images are as convincing as a genetic test.