Kadıköy'ün boğasını oldum olası Kadıköy'e yakıştırırım. Kadıköy özgür nefes alabildiğimi hissettiğim bir yerdir ve bana göre Kadıköy'lünün baskıya baş eğmezliğinin en güzel sembolü, bu boğamızdır.
Fransız heykeltraş Isidore Bonheur'ün bu heykeli Türkiye'ye nasıl geldi? Bir deyişe göre 1917'de İstanbul'u ziyaret eden Kaiser Wilhelm II'nin hediyesidir. Fransız'ın heykelinin Almanların elinde olması da 1871'de Almanların Fransayı ezip geçtiği savaşa dayandırılıyor. Diğer bir deyiş ise Sultan Abdülaziz'in 1867'de yaptığı büyük (ve bir Osmanlı sultanı için ilk) yurtdışı gezisinden sonra Fransa'dan getirttiği hayvan heykellerinden biri olduğu yönündedir. (Boğamızla takım olan bir de diklenen boğa heykeli vardır ki hâlen Beylerbeyi sarayının bahçesindedir.) Gerçek ne olursa olsun, boğamız artık Kadıköylüdür, bizdendir!
5 Ağustos 2013; Ergenekon hükümlerinin açıklanacağı gün, protestocular boğaya yaklaşıyor. O gün daha neler neler oldu. (Görüntü kendi objektifimden.) |
Neticede beğenildi! Boğa TV şimdi internette. Gömlek ve pantolon renkleri bambaşka, pozunda da değişiklik var (bkz. en alttaki resim)- ama memnunlar ki kullandılar, önemli olan da bu!
Kuruboya ile renklendirme. Renkleri Lâle seçti. In color, using colored pencils. Lâle selected the colors. |
İstek üzerine dijital renklendirme. Küçük resimde alternatif gömlek ve pantolon renkleri. Digital coloring on request. Insert shows alternative colors for shirt and trowsers. |
Sonunda böyle yaptılar. This is how he ended up. |
ENGLISH:
I always found Kadıköy's bull very apt for that quarter of Istanbul. Kadıköy is a place where I feel I breathe freer, and I feel our bull is a good metaphor for the neighbourhood's irrepressible spirit.
How did a bull sculpted by French sculptor Isodore Bonheur end up all the way here in Turkey? Some sources say it was a gift of Kaiser Wilhelm II, brought over during his state visit here in 1917. The Germans, in turn, are supposed to have got it when they defeated France in the Franco-Prussian war in 1871. Others link it to the state visit of Sultan Abdulaziz to France in 1867 (the first such visit abroad by any Turkish sultan), after which he imported a number of such sculpted animals. (Indeed, Kadıköy's bull has a pendant, with head up, in the garden of the Beylerbey palace on the Bosphorus.) Whatever the truth, the bull is a resident of Kadıköy, and is one of us.
So they were satisfied and now the bull is on the internet. They've changed the colors of the shirt and trowsers completely, and even the pose (see bottom image, above) Well, they're happy with it that's the main thing!