Roger Rabbit günlerinde Lâle bana tavşan yakıştırması yapmıştı, ben de benimsedim. Gerçek fizyonomimi unutup bir çizgi figürün arkasına sığınmak işime geldi. Düşünün bir kere, artık dış görünüşünüze bağlı kalmıyorsunuz; kendinizi nasıl hissederseniz öyle çiziyorsunuz. Bir bakıma fotoğraftan gerçek oluyor bu! Hem çizdiğiniz şey siz istemezseniz yaşlanmıyor.
Back in the days of Roger Rabbit Lâle likened me to a bunny. This appealed to me; there was something to be said for forgetting one's real physionomy and hiding behind a cartoon figure. I no longer felt bound by my outward appearance, I could draw myself the way I felt. In a way, this was more truthful than a photograph. What's more, I could escape aging if I wanted to.