21 Aralık 2012 Cuma

SÜRÜNEN HABERCİ- THE CRAWLING MESSENGER

TÜRKÇE (For English please scroll down.)

Buraya son koyduğum şey, Hırsız ve Kunduracı ("The Thief and the Cobbler") filminden "ölen haberci" karakterinin at sırtında ağır çekim dörtnal gidişiydi. (Bkz: "Hırsız ve Kunduracı", 18 Eylül 2012). Bu gün de o film için yaptığım uzun sürünme sahnesini paylaşıyorum. O güne kadar yaptığım en uzun kesintisiz sahneydi bu! (Sonra da sadece bir tek uzun sahneden oluşan özel çalışmamız Kebabaluba ile bu rekoru kırdım. Bkz. "Kebabaluba", 10 Eylül 2010.) 

Neredeyse bir dakika uzunluğundaki sürünen haberci sahnesi yanılmıyorsam bir buçuk ayda bitmişti. Sene 1990'dı, Londra'daydık, yemek molasını saymadan günde muntazam 11 saati işte geçiriyordum ve yeni evliydim- zavallı Lâle! Yönetmenimiz Richard Williams tek kare çizime meraklıydı (yani her film karesine bir resim, saniyeye 24 değişik resim), ama zaman sınırlaması nedeniyle çift kare (her iki kareye bir resim, özel haller dışında saniyede 12 resim) daha mantıklıydı. Bize "ben tersini söylesem bile çift kare yapın" direktifini verdi. Ben de öyle yaptım. Çok şiddetli ("Kurosawa filmlerindeki gibi") bir rüzgar istediği için bayrak, yele, kuyruk, koşumlar gibi unsurları tek kare yapmak zorunda kalınca da çözümü onları ayrı tabakaya çizmekte buldum.


Renkli halinde sonuna doğru solda altta kalkmaya yeltenip tekrar devrilen iki zavallı tip farkedeceksiniz, geri planda önce kıpırdananın animasyonu araresimcim Mark Williams'a ait, ondan sonra daha yakın plandaki de asistanım Sharon Smith'indir. Akbabaları kim yaptı bilmiyorum! 


Sağdaki resimde sahnenin oluşturduğu kağıt yığını ve yorgun ama memnun poz veren asistan Sharon Smith, ben ve araresimci Mark Williams'ı görüyorsunuz  


Hırsız ve Kunduracı: sürünen haberci- Thief and the Cobbler: messenger crawling from tahsinozgur on Vimeo.

ENGLISH

The last thing I blogged was the slow-motion gallop of the "dying messenger" from The Thief and the Cobbler. (See: "The Thief and the Cobbler", 18 September- Eylül 2012.)Today I'm sharing another scene from that film, the second longest scene I was ever to animate. The only one longer was to be Kebabaluba, our only independent film yet, which was a single scene. (See: "Kebabaluba", 10 September-Eylül 2010.)


The "dying messenger" scene takes close on to one entire minute of screen time, and if I remember correctly I worked on it for a month and a half! The year was 1990, we were living in London, I had to put in a regular 11-hour day, not counting the lunch breaks, and I was newly married- poor Lâle! Our director Richard Williams had a predilection for animation on "ones" (a new drawing for every frame, 24 drawings a second). However, the film had to be finished sometime so he instructed us to make our animation on "twos" (one drawing for every two frames coming to 12 drawings per second, except in exceptional cases) and to keep to that even if he said otherwise. I followed his instructions, but then he asked for a strong wind "like in a Kurosawa film" so for wind-blown elements like the flags, mane, tail, stirrups, I made my animation on another level, on ones, matching the character animation on twos.

Towards the end of the color version of the scene, lower screen left, you'll notice two characters who try to move only to collapse again. The first to move, further from camera, was animated by Mark Williams, my inbetweener at the time, the second, closer to camera, by Sharon Smith, who was my assistant. I don't know who animated the vultures.

The photo to the right shows the pile of drawings which is the finished scene with assistant Sharon Smith, myself, and inbetweener Mark Williams posing, tired but satisfied.